2007 yılında başladığımız yayın hayatında hiçbir zaman doğru bildiğimizden ayrılmadık. Doğru yayıncılık ilkesinde, hatta sloganlaştırdığımız “Doğrudan yana taraf” ilkemizle bu günlere geldik.

Yerel seçim süreci başlayıp aday adaylıklar, adaylıklar yerlerini aldıkça yeni haberler özel haberlerle ve köşe yazılarımızla Bayrampaşa gündemini belirledik. Her köşe yazımız, her özel haberimiz ses getirdi, teveccüh gördü.

Zaten ilkeli bir duruş gösteren yayın sürecinde çok değerli köşe yazılarıyla Mehmet Yılmaz’ın katılması ayrı bir hava getirdi.

Mehmet Yılmaz ve Mehmet Ceylan köşeleri, detayları çok hassas süzerek yaptığımız özel haberler merakla beklenilir oldu.

Haberlerimizde ve köşe yazılarımızda hiçbir zaman bilgiye dayanmayan bir haber yapmadık, köşe yazmadık. İddia ve duyumsa ise net sonuç ortaya koymadık.

Yayıncılık yaparken vebali olduğu bilinci içinde sadece karalama olsun, çamur atalım birilerini hedef yapalım düşüncesi hiç olmadı.

Yayıncılığımız her kanattan %90 teveccüh, takdir ve teşekkür gördü. Gerek mesajlarla, gerek telefon açıp, gerekse biryerlerde karşılaşmalarımızda şahsen tanışmadığımız insanlardan bile teşekkür ve takdir aldık.

Bir okuyucunun “Allah razı olsun sizden bizim söyleyemediklerimizi yazdığınız için. Hepsi doğru dur Mehmet bey bizler teşkilat neferleri olarak kesinlikle ama kesinlikle teyid ediyoruz söyledikleriniz ilçede birçok arkadaşımın sesidir.” Yorumu bizim için bir ilkedir.

HABERCİLİK ZANNETME

Bizim gazetecilik anlayışımız sadece ticari anlam değil aynı zamanda doğru işler yapmak hak için doğru bir cümlede olsa onu tebliğ sayan bir ilkemiz vardır.

Bu yola çıkarken de duamız, “yayınlarımız doğru olduğunda önümüzü aç, yanlış olduğunda kes” olmuştu.

Son yayınlarımızda bu o kadar açık bir şekilde görüldü ki, bunca yayından sonra en azından bir kesim tavır almasını beklerken bilakis teşekkür aldık. Bu doğru yayıncılığımızın bir göstergesi olsa gerek.

Çok az karşı tavır alan oldu. Hepsinde de izahatımızdan sonra “haklısınız” teyidini aldık.

Haberlerimize karşı yapılan yayınlar ve açıklamalar kendi içinde çelişti.

Yayınlarımızı yalancılıkla suçlamaya çalışan geçmiş dönemde bizde de köşe yazan Selahattin Bölükbaşı haber sitesinde ne kadar yazı ve haber yaptıysa kendi içinde çelişti.

A - “AK Parti paramparça” ve “Üç isim kim” haberimizden sonra olağanüstü basın toplantısı yapıldı. Bunu haber yaparken “Dikkat çeken bir husus Ak Parti`yi acımasızca eleştiren basının bir bölümü bu güçlü tablo karşısında susmayı tercih etti.” diye beyanda bulundu. Önce şunu görememiş bu haberler bir eleştiri değil herkesin gördüğü bir gerçekti. O basın toplantısında bile tam kadro yoktu. “Eleştiri” diye haberi başka yöne çekmeye çalıştı. Oysa biz susmadık haberimiz ses getirdi olağan üstü basın toplantısı yaptırdı. Basın toplantısı haberimizde “haberimiz ses getirdi, birlik fotoğrafı çektirdi” oldu.   

B - Aynı site AK parti çalıştayında sadece dört aday adayı gelmesine karşın “Ak Parti İlçe Başkanı Cemil Yıldız, belediye başkan ve meclis üyesi aday adaylarını toplayıp çalıştay gerçekleştirdi..” diyerek tüm adaylar katılmışçasına yanlış bilgili haber yaptı.

C – Yaptığımız “Başkan Koltuğunda Adalet Arıyoruz” ve astığı afişi “Bu adaletsizliğin adını siz koyun” haberlerimizi bahane ederek hakkımızda tarafsız olmadığımızı ima etti. Yazının içinde “Elinizdeki  medya imkanlarını kullanarak haksız  yere, sadece  duvara yazılan bir yazı yüzünden, o kişiyi adaletsizlikle nasıl suçlayabilirsiniz?” diye yazdı. Oysa paket paket belediye imkanları ve kurumları kullanılarak dağıtılan bülten de, aday olmadan oraya asılan afişte diğer 11 aday adayının hakkına tecavüz olduğunu, inanıyorum ki bildiği halde bu şekilde bir yazı kullandı. Yazının sonunda “Bana gazetenizde ayırdığınız köşe için ve köşe yazılarımda müdahil olmadığınız için size teşekkür ediyorum.  Ancak gazetenizin objektiflikten iyice uzaklaştığı kanaatine vardığım için artık gazetenizde ve haber sitenizde yer almak istemiyorum.” Diyerek kendisinin, kendisiyle çelişkisi; -hem yazılarına müdahil olmamışız, istediği gibi yazmış hem objektiflikten uzaklaşmışız-.

D – Kendi Teyidi ile Mehmet Yılmaz tarafından yazılan haberimizle de bu planın deşifre olmasından sonra gene yanlış habercilik ve yorumculuğa soyundu. Muhattabları şahitler huzurunda kabul ederken aynı sitede “Neden Şükrü Gülle hedef alındı?” yazısında “Ak Parti`yi içerden yıkmaya çalışanlar özellikle Şükrü Gülle ismi üzerinde yoğunlaşmış durumdalar.” diyerek sözde savunma yaptı. Gene aynı sitede Şükrü Gülle ile ilgili “Kara kalemliler "SENARYO" ürettiklerini kendileri de itiraf ettiler!” haberinde “Malum haber ajansı ve onun kara kalemli siyasi analist yorumcusu gün geçmiyor ki Ak Parti ve Şükrü Gülle hakkında bir karalama haber yapmasın.” Diyerek ısrarla yanlış haberciliğe ve yorumculuğa devam etti.

E – Normal haberi yaparken bile savunma içgüdülerini kullanan  haber sitesi eski Has Parti ekibi ve İlçe Başkanı Cemil Yıldız’ın bir araya gelmesi haberinde “Bayrampaşa yerel basınında çok konuşulan, haklarında her gün yeni bir senaryo uydurulan Ak Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Cemil Yıldız, Şükrü Gülle ve kapatılan Has Parti`nin birlikteliğini hala koruyan Bayrampaşa teşkilatı ile akşam yemeğinde buluştu.” Diye veriyor.

F - “Bayrampaşa`da gerilimli bekleyiş sürüyor!” yazısında “Ak Parti`yi ağır bir şekilde eleştiren bu ajans enteresan bir şekilde "CHP`de leş kokuları" başlıklı bir haber  yaparak bu partiyi de eleştiri yağmuruna tuttu.  Sahibi bir zamanlar MHP teşkilatında görev alan bu ajans,  MHP için "Biz de varız" başlıklı bir haber yaparak bu partiye olan sempatilerini göstermiş oldu” demiş. AK Parti’de gördüklerimizi yazdığımız gibi CHP ve diğer partiler içinde gördüklerimizi de yazarız. Bu doğru habercilik ve yorumculuğumuzun tescilidir. MHP genel başkan ve ilçe başkanının yazısı ve konuşmaları içinde geçen “Biz de varız” sözü bizim değil. MHP ile suçladınız, bir sayı öncesi SP haberiyle kimi suçlayacaksınız?

Önce sorarlar sen habercilik mi, yapıyorsun bir siyasi kuruma bülten hizmetimi?

Sonra sorarlar, hiç sessiz kalmayan, ikna odalarında bile durdurulamayan ajansa nasıl sessiz kaldı diyebilirsin?

Gene sorarlar yazıların muhatapları kabul ederken sen nasıl hala karalama haber diye savunma yapıyorsun?

Ben adaletsizliğin simgesiyim diye bas bas bağırırken adaletsizliği nasıl savunursun?

Yazılarına müdahil olmadıysa objektifliğini nasıl kaybeder?

Sorarlar yaptığınız habercilik mi? Diye.

AÇIKLAMALARDAKİ ÇELİŞKİLER

“Örtülü İddiası” ve Yazarımız Mehmet Yılmaz’ın “Aday adaylarına açık mektup” yazısından dolayı Bayrampaşa Belediye Başkanlığı ve AK Parti İlçe Başkanlığı bizzat noterler kanalıyla gönderdikleri tekzipte bir soru şeklinde “belediyenin örtülü bütçesinden mi karşılayacaksınız? derken tekzipler ise sanki belediye bütçesi kullanmış gibi bir yorumla gönderilmiş.

CHP;  “CHP’de leş kokuları” yazımızla ilgili yazıda kendi görüşümüze göre ilçe başkanının tarafsız olması gerektiğini belirtmemiz karşısında yapılan açıklamada “İlçe Başkanı aday adayları arasında taraf tutmuştur şeklindeki ifade, asılsızdır” derken “Parti içi demokrasi yarışında Genel Başkan da, İl Başkanı da, İlçe Başkanı da taraftır” diyerek örgüt içinde taraf olduklarını belirtiyorlar.

Tüm bunlar gösteriyor ki, farklı görüş ve düşünceler olabilir, CHP’de olduğu gibi örgüt veya teşkilat prensipleri olabilir.

Bir gerçek gösteriyor ki gördüğümüz fotoğrafı haber yapıp yorum yazısı yazıyoruz. Takdir teşekkür alıyoruz, karşı duruşlar, içinde çelişiyor.

Demek ki,  doğru habercilik ve yorum ilkeleri içinde yolumuzda devam ediyoruz..