Halk arasında eklem kireçlenmesi olarak bilinen osteoartrit, erişkin popülasyonda yaşamı sınırlayıcı çok ciddi bir sorun.
Halk arasında eklem kireçlenmesi olarak bilinen osteoartrit, erişkin popülasyonda yaşamı sınırlayıcı çok ciddi bir sorun. Eklem kireçlenmesinin, günlük yaşam sınırlamasının yüzde 24’ünün nedeni olarak kabul edildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Eklem kireçlenmesinin tedavisinde, özellikle eklem açıklığını korumaya yönelik egzersizler çok önemli. Eklemlerde kısıtlılık varsa germe egzersizleri, kısıtlılık yoksa açıklığı korumaya yönelik egzersizler mutlaka uygulanmalı. Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu hastalık, özellikle yük altında kalan eklemlerde daha sık görülüyor ve yaşla birlikte de artıyor” açıklamasında bulundu.
Kadınlarda menopoz sonrasında östrojende azalma, yaşla beraber gelişen bazı olumsuz faktörler, kıkırdağın daha çabuk yıpranmasına neden olurken; diğer taraftan kilonun fazlalaşması da eklemlere binen yükü artırdığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Osteoartrit boyun, bel, kalça, diz, el bileği, ayak bileği ve el parmakları gibi çok sayıda bölgeyi tutuyor. Görülme sıklığı yaşa, cinsiyete ve ırka göre değişiyor. Örneğin, kalça ve diz osteoartriti 65 yaş üstünde daha sık görülüyor. Özellikle 45 yaşın üstünde sıklığının arttığını söyleyebiliriz. Diz osteoartriti ise 45 yaş altında erkeklerde daha sık karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
EKLEM KİREÇLENMESİ BAŞLANGIÇTAN İTİBAREN HASTAYI SINIRLANDIRIYOR
Osteoartritin ilk evresinde kıkırdakta şişme ve ödem meydana geldiğini anlatan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Vücut bunlara tepki olarak iyileştirici hücreleri harekete geçiriyor fakat bu hücrelerle birlikte kıkırdağı yıpratıcı bazı maddelerin de salımını yapıyor. Hastalığın son evresinde ise kıkırdak iyice eriyerek inceliyor ve eklem aralığı daralıyor. Başlangıç evresinden itibaren bu durum, hastayı sınırlandırıcı bazı şikayetleri de beraberinde getiriyor. Son evrede kıkırdak eridiği, inceldiği için eklem aralığında yapışma ve daralmalar yeni kemik parçalarının da oluşmasına neden olarak sıkıntıları artırıyor. Bir kişinin vücudunda bir yerde osteoartritin olması, farklı bölgelerde de olabileceği olasılığını güçlendiriyor. Bu, kişinin osteoartrite yatkınlığını gösteren bir durum ve oradaki mekanik yapıyı bozduğu için zincir şeklinde dizdeki osteoratrit, kalçayı ve beli de etkiliyor. Eklem aralığı değiştiği için, ağırlık merkezi de değişerek duruş bozukluğu ortaya çıkıyor” dedi.
OSTEOARTRİTİN NEDENİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR
Osteoartritin nedeninin tam olarak bilinmediğini ancak oluşumunda pek çok faktörün rolünün olduğunun altını çizen Prof. Dr. Semih Akı, “En başta da genetik faktörler geliyor. Sorunun temelinde yatan kemiksel kıkırdak yıpranmasının nedenleri ise eklemlere göre farklılık gösterebiliyor. Örneğin, diz osteoartritinde mekanik yıpranmanın nedenlerinden biri aşırı kilo. Kilo fazlalığı olan kişiler her hareket ettiklerinde eklemler birbirine daha yakın olduğu için, sürtünme artıyor ve bu da mekanik strese neden oluyor. Böylece kıkırdakta yıpranma başlıyor” açıklamasında bulundu. Bir diğer nedenin ise tekrarlayan mikrotravmalar, yani yanlış kullanım olduğunu söyleyen Prof. Dr. Semih Akı, “Özellikle sporcularda gözlenen bası dönme hareketi veya sürekli çömelme, aşırı merdiven inip çıkma gibi dizi gereğinden fazla kullanmalar yıpranmaları hızlandırıyor. Yıpratıcı etkenlere fazla maruz kalındığında osteoartrit 25-30’lu yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Ayrıca, hastalığın seyrinde ve gelişim hızında; yapılan iş, vücudun kullanım şekli, günlük yaşam tarzının çok hareketli ya da daha durağan olması gibi pek çok faktörün etkili olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Tedavide egzersiz ve fizik tedavi önemli
İstanbul
21.11.2024