Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar İl ziyaretleri kapsamında geldiği İstanbul’da çeşitli temaslarda bulundu, partililerle il merkezinde biraraya geldi.
Cuma Nacar, siyasetten ekonomiye bir çok konuda açıklamalarda bulundu. Beyin göçü konusunun endişe verdiğine dikkat çeken Nacar, Ekonomik kayıplar bir şekilde halledilebileceği ama bu tip kayıpların telafisi olmadığının altını çizdi.
BEYİN GÖÇÜ ENDİŞE VERİCİ
Cuma Nacar partililerle buluşmasında yaptığı konuşmada; “Son zamanlarda yaşadığımız bir takım, sıkıntılar, kriz, kaos Millet Partisi ne olan ihtiyacı her zamankinden çok daha fazla zaruret haline getirmiştir.
Bizim geleceğimiz olan istikbalimiz olan gençlerimizin, ülkemizin geleceğiyle ilgili kendi gelecekleri ile ilgili taşımış oldukları büyük bir hayal kırıklığı tereddüt, endişe ve ümitsizliğe varan duygulara, düşüncelere sevk etmiştir. Ve bunun sonucunda genç beyinlerimiz yurt dışına birer birer gitmek zorunda kalmaktadırlar. İlk başlarda malum küresel sömürgeci güçler az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde birtakım sınavlar yapıyorlar, anketler yapıyorlar ve bu sınavlarda çok başarılı olan gençleri, çok büyük vaatlerle kendi ülkelerine çağırıyorlar. Onlara iş, aş, ekmek vaad ediyorlardı, fakat son yıllarda ne yazık ki, sadece böylesine deha seviyesinde olan gençlerimiz değil, orta halli vatandaşlarımız da yurt dışına gitmeye başladılar. Özellikle son aylarda son birkaç yıldır da diyebiliriz. Sağlık sektöründeki sadece hekimlerimizin değil, hemşirelerimize varıncaya kadar dışarıda iş arama derdine düştü. Bu o ülkeler için çok büyük bir kazanç niye doğumu kendi ülkelerinde olmamış, kendi ülkelerindeki ailede eğitim olmamışlar, kendi ülkelerinde eğitim masrafı yapmamışlar, bu insanları alıp kendi ülkelerinde istihdam etmeye başladı. Bu Türkiye için çok ama çok büyük bir kayıptır.
Sadece bu zaman kaybı değil, İstikbalimizin de kaybıdır. Yetişmiş deha seviyesinde son derece zeki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin bu şekilde yurt dışına beyin göçü yoluyla gitmiş olması, ciddi manada milli servetimiz inde kaybı demektir ama asıl önemlisi olan rahmetli bilge liderimizin konuşmalarında sık sık atıf yaptığı üzere zaferler de, mağlubiyetlerde, kalplerde başlar, kalplerde gider. Eğer ki benim vatandaşım kardeşlerim bu ülkeden ümidini kesmişse bu ülkeyle ilgili olarak geleceğe dair ümitlerini da hayallerinde bir yer yoksa bu Türkiye, Türkiye'nin tarihi misyonu için çok ama çok büyük bir kayıptır. Çünkü Türkiye sadece bölgesinde İslam dünyasında değil, yeryüzünde bolluk ve bereketin altın çağını yaşatacak bir ülke olmak zorundadır. Yer yüzündeki kan ve gözyaşına son verecek, barışı esenliği getirecek olan bir ülke olmak zorundadır. Dolayısıyla yeryüzünün ıslahı gibi son derece tarihi bir görevi olan bu millet bu görevinden de mahrum edilmektedir. Esas kayıp buradadır.” Dedi.
EKONOMİK KAYIP HALLEDİLİR AMA BU KAYIPLAR!...
“Ekonomik kayıplar bir şekilde halledilir ama bu kayıpların telafisi on yılları belki çeyrek asrı yarın aslı kaybettirecek kadar vahim bir tablodur.” Diye Cuma Nacar; Türkiye'de milliyetçi maneviyatçı çizgide olduğunu iddia eden bir parti var. Biz inancımızın ahlakımızı, kültürümüzün emrettiği bir takım değerler de yüksek bir büyüme söz konusuysa gelişme söz konusuysa takdir edilecek bir şeydir ama istatistiki verilerde eğer ki, peki hırsızlık, gasp, soygun, vurgun, talan, yolsuzluk, fuhuş gibi toplum yapısını dinamitleyen bir takım suçlar da vakalarda korkunç derecede artışlar söz konusuysa ki bazı veriler de artış olduğu devletin resmi kayıtlarında mevcutsa, o zaman bu iktidarın biz milli çizgide olduğundan maneviyatçı bir iktidar olduğunda nasıl bahsedebiliriz?” diyerek endişelerini dile getirdi.
TOPLUM YAPIMIZ MİLLİ VE MANEVİ DOKUNDUĞUMUZ SÜRATLE BOZULMAKTADIR.
Naçar; “Eğer ki siz toplumun manevi yapısını dinamitleyen icraatlar yaptıysanız siz aksini söyleseniz bile devletin resmi verileri sizin söylediğinizin tersini söylüyor o zaman siz maneviyatı filan olamazsınız ve siz bu toplumu kandırıyoruz” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Oysa ki, Allah Resulü, Allah halkını aldatan yöneticilere cennetin kokusunu haram eder buyuruyor. Millet Partisi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devleti yönetenlerin milli ve manevi çizgiye gelmesi için gerekli olan her türlü eleştirileri yapmaya devam edecek. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda Millet Partisi rahmetli bilge liderimizin öğrencilik yıllarından itibaren bu milletin kurtuluş reçetesini hazırlamış olduğu program ve metodoloji çerçevesinde Millet Partisi iktidar olmak zorundadır. Bu bir mecburiyettir. Bağrından çıktığımız bu millete karşı vazifemizdir, görevimizdir.
Batı bizi toplumumuzu çepeçevre kuşatan yakıcı bir fitne ve dejenerasyon rüzgarıyla karşı karşıyayız ve her geçen gün o ateş bize doğru yaklaşmaktadır. Eğer ki Millet Partisi iktidar olmazsa Allah muhafaza çocuklarımız, torunlarımız, kardeşlerimiz yanımızda olmayabilir.
Şu anda eleştirdiğimiz hatalı bulduğumuz birtakım vasıfların onlarda da olduğunu görebiliriz. Böylesine büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Çünkü bu bir projedir. Biz buna mani olmak zorundayız. Buna dur demek zorundayız. Sizlerin bugüne kadarki fedakar gayretli çalışmalarıyla bu dava ayakta durdu. Ancak yeni dönemde hepimiz her birimiz tekrar dirilmek zorundayız.”
MİLLETTEN ÖNCE BİZ UYANMAK ZORUNDAYIZ
“Milletim uyan demekten önce biz uyanmak zorundayız” Diyen Nacar; “Bu hareket tarihte çok büyük başarılara imza atmış bir harekettir. Eğer uyanışa dirilişe kendimizden başlarsak ve önce ailemizden, komşumuz başlamalıyız. Mahalle, kasaba, ilçe, illeri gezerek haklı davamızı anlatırsak bu büyük millet bize gerekli karşılığı vereceğine inanıyorum, çünkü iş başa düştü. Devleti yönetme, ilim ve sanatı olan siyaset artık neredeyse kovboy filmlerini aratacak şekilde sözde diyaloglara sahne oldu. O kadar utanılacak derecede ki, çocuklarımızla birlikte izleyecek bir haber kanalı, bir haber bülteni izleyemez hale geldik. Son derece çirkin seviyesiz hakkında ahlaksız ya siyasi konuşmalara, atışmalara şahit oluyoruz.
Millet Partisi iktidara yürüyecek, başka çaremiz yok, buna mecburuz. Yapmış olduğumuz bir takım temaslar ve görüşmeler de inşallah ittifak çalışmalarımız var, gerekli meyvesini verir ve Millet Partisinin rehberliğinde tarihi görevi milli kadroları iktidara gelir.” Diyerek sözlerini tamamladı.
BAŞKAN NACAR’DAN İNOVATİF SEÇİM GÜVENLİĞİ TEKLİFİ
Partililerin sorularını da cevaplayan Nacar; seçim güvenliğinin nasıl sağlanacağı üzerine sorulan soruya: “Seçim güvenliğini sağlamak çok kolay oy pusulalarına barkod veya karekod koyarsınız, her pusula oy kullanacak kişiye tanımlanır, mükerrer oy kullanmanın önüne geçilmiş olur” dedi.
Millet Partisi Genel Başkanı Cuma NACAR’ın “İnovatif” teklifinin seçim güvenliğini sağlamanın en kolay yolu olduğu konuşuluyor. Bu konuda iktidar partisinin ve Yüksek Seçim Kurulu’nun hangi adımları atacağı merakla bekleniyor.
İstanbul
21.11.2024