Tarih: 24.11.2025 00:54

YALAN, İFTİRA, İTİRAF VE ETKİN PİŞMANLIK: ONURUYLA MI?

Facebook Twitter Linked-in

Siyaseti tarif ederken "yalansız olmaz" denir. Fakat son dönemlerde ülke, yalancılar, iftiracılar ve itirafçılar bölgesi oldu. Öyle yalan ve iftiralar gördük ki, ahlak, haysiyet ve aile kavramları altüst oldu.

Ülkede bir süredir, rantçıların, düzenbazların, entrikacıların kurguladıkları bir komediyi izliyoruz. Bazı şeyler o kadar düşündürücü ve akla uygun değil ki, "Ne oluyor?" diye sormadan edemiyoruz.

Önce şunun altını kalın çizgilerle bir çizelim. Çok tarafsınız evet doğrudan yana tarafız, haksızlığın da karşısındayız. 

Bir süredir belediyeler üzerinde operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar kimilerine göre siyasi, kimilerine göre yolsuzluk operasyonudur. Elbette yargı görevini yapıyor; bir gün haklı haksız belli olacak, adalet er geç yerini bulacaktır.

Fakat sorgulamamız ve sormamız gereken bariz şeyler olduğu halde, şu an yaşananlara anlam verilemiyor. Bu nedenle birçok vatandaş, yargı denildiğinde bir güven kaybı yaşıyor.

Bazı ilçelerde, içinde yaşadığımız Bayrampaşa dâhil, aylarca operasyon yapılacak denilmesine rağmen kimse kaçma gibi bir girişime bile girmemişken, tutuklu yargılanmaları gerekir miydi?

Gizlilik olmasına rağmen bazı kesimler ifadelere nasıl ulaşıp, yalanlar da ekleyerek haber yapabiliyorlar?

Bayrampaşa özelinde belgeler ortadayken, tüm yalanları ellerinde patlamışken, nasıl oluyor da devletin arazisine yapı yapanlara hiçbir şey yapılmıyor, yıkanlar tutuklanıyor?

Bu üç soru bile, kafaları karıştıran ve güven zafiyeti oluşturan sorular olarak ortada durmaktadır.

İTİRAFCILAR VE ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANANLARIN VİCDANI RAHAT MI?

Bayrampaşa Belediyesindeki operasyon öncesi, kamuoyunda bilinen bazı kişilerin itirafçı ve şikâyetçi olduğu biliniyordu. Tutuklanan 26 kişiden 2 kişi; Özel Kalem Müdürü Rıdvan Öztürk ile önceki Baytaş Müdürü Halil İbrahim İlter, geçtiğimiz günlerde etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest kaldılar.

Henüz iddianame hazırlanmadığı için ilk operasyon ifadelerinde bile gizlilik şartı varken, normal şartlarda da etkin pişmanlıktan yararlananların ifadelerini avukatlar bile göremezken, bazı basın yayın organlarında haberler çıktı. Bazı gazetelerde çıkan haberlere göre Özel Kalem Müdürü Rıdvan Öztürk'ün itirafları yayımlandı.

İtiraflar: 1 - Özel Hayat İddiası

"Belediyede çalışan F isimli kadın, gündüz başkanın eşiyle gezip, gece başkanla yatıyordu."

Burada bir terslik yok mu? Hani dese ki, gün içinde A adlı eve veya otele gidiyorlardı, birlikte oluyorlardı dese; bir nevi doğru deriz. F isimli kadın evli, başkan evli; gece evlerini terk edip mi birlikte oluyorlar? Yalan ve iftira ne kadar bariz. Başka bir şey bulamamışlar belli.

İtiraflar: 2 - İBB Bağlantısı İddiası

İBB operasyonundan tutuklu olan Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un Mutlu ile temasta olduğunu ve sık sık görüştüklerini söylüyor.

Ama delil yok. Bir belediye başkanı, İBB yetkilisiyle görüşmesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Hasan Mutlu da diyor ki, genel toplantılar dışında hiçbir özel görüşmem olmadı.

İtiraflar: 3 - Resmi Ziyaret İddiası

İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık'ın da farklı tarihlerde iki kez Mutlu'nun yanına belediyeye geldiğini söyledi.

Yavuz Saltık, İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı; yani tüm İstanbul'daki mahalle muhtarlarının daire başkanıdır. İki kez değil, defalarca da görüşebilir. Burada sorun nedir? Peki, Yavuz Saltık'la görüşen muhtarlar da bu suça dâhil mi?

İtiraflar: 4 - Mali İşler İddiası

Belediyede para işlerini Başkan Yardımcısı Lütfi Kadıoğulları'nın yürüttüğü bilgisini de vermiş. Mis's Kafelerde elden yapılan ödemeler toplanıp Kadıoğulları'na gelir. Bu paranın bir kısmı ilçe başkanlarına aktarılır. 

Burada büyük bir terslik yok mu? Lütfi Kadıoğulları, mali hizmetler müdürlüğünün de kendisine bağlı olduğu, bütçeden sorumlu başkan yardımcısıdır. Para işlerini yürütmesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Kayıtlı olan para, ilçe başkanlarına nasıl gidiyor? Herkes bilir ki, başından beri Mis's Kafelerde kimse fiş almadan bir şey alamaz.

Burada açıkça görülüyor ki, kendisine güvendiği ve Özel Kalem Müdürlüğü görevi verdiği kişi, (ki özel kalem müdürlüğü önemli bir müdürlüktür) tutarsız yalanlar ve iftiralar atmaktadır.

Aslında şu ana kadar kamuoyuna düşen iddialarla bir şey yakalanamadığı, İBB operasyonuna bağlanmaya çalışıldığı görülmektedir.

Yaşadığımız süreçte sanırım Bayrampaşa, hatta ülke hiç böyle bir yalancı, iftiracı, itirafçı tayfasının olduğu dönem yaşamamıştır. Buna da göz göre göre bazı kesimler destek vermektedir.

(Al-i İmran, 78) : Ehl-i kitaptan bir kısmı (bazı gruplar), aslında kitapta olmadığı hâlde, sizin kitapta öyle olduğunu sanmanız için kitabı okurken dillerini eğip büker; başka mânaya gelecek şekilde kelimelerin vurgu ve okunuşunu değiştirirler. Sonra bu yaptıklarını, asla Allah katından olmadığı hâlde: "Bunlar, elbette Allah katındandır" diye takdim ederler. Hayır, onlar Allah hakkında bile bile yalan söylemektedirler

(Casiye, 7) : Yalan ve iftirâyı meslek hâline getiren ve günaha düşkün olan herkesin vay hâline! 

Kaynak:

  1. Tek Havadis, 15.11.2025
  2. Yeni Şafak, 19.11.2025



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —