Türk Siyaseti Yeniden Şekilleniyor (3) AK Parti Dönemi (1) yazımda “AK Parti’nin kendisini 2002 öncesiyle kıyaslama hakkı yok, Adalet diye adliye sarayı yaptılar, Ekonomide toplum katmanları düşünülmedi” başlıklarında adalet yapısının ve ekonomide nasıl bir yol alındı bunu konu almıştım. Bu yazımda Eğitim, sağlık, terör örgütleri konusunu ele almaya çalışacağım.

EĞİTİMSİZLİK, EĞİTİM DİYE SİSTEM YAPILDI

Devlette hedefi olan yönetimlerin ilk yapması gereken sistemlerden birisi eğitim sistemidir. Eğitim, adalet ve ekonomi devletin yapısını oluşturur. Eğer eğitim sisteminiz bozuksa, ekonomi krizdeyse, adalet yoksa o toplumda ne yapı kalır ne ahlak kalır nede toplum değerleri.

Tabi doğru eğitim vermediğiniz zaman adaleti anlamazsınız, ekonomiye kaza yaptırışınız, toplumun ahlak değerlerini kaybedersiniz.

Eğitim demek sadece diplomalı kişi sayısını yada okur yazar sayısını artırmak değildir. Eğitim dört başı mamur bir toplum yapısını da beraberinde getirir.

Çanakkale savaşından sonra  İngiliz Komutan Çörçil, elinde kitapla kürsüye çıkıp “Türklerin elinden bu kitabı almadığımız sürece biz bunları yenemeyiz” sözünün altını iyi doldurmak gerekir.

O kitap dindir, o kitap milliyettir, o kitap devlettir, o kitap millettir, o kitap toplum ahlakıdır, o kitap aile kavramıdır, o kitap adalettir, o kitap saygıdır, sevgidir velhasıl o kitap bir insanın, özellikle Müslümanın yapması gereken her şeydir. Sadece teorikte kitap sayfasında kalan bir bilgi değildir. O kitap yaşamaktır. İşte asıl eğitim sistemi; o kitabı yaşatacak, kitap sayfalarında teorik olarak kalmış ezberci bir sistem değil, bilgi toplumu olup o bilgiyle yaşamaktır. Soran sorgulayan, doğruyu yanlışı ayırt edebilen, adaletli ahlaklı, eğitimli bir toplumu oluşturan sistemdir.

AK Parti iktidarında; “Eğitimli toplum bizim için iyi değildir” diyecek kadar eğitimin bozuk sistemde gitmesini isteyen bir yapı oluştu. 

En çok değişen bakan milli eğitimde oldu. 

Her vilayete üniversite açmak, okulları çoğaltmak, okulların adını İmam-hatip okulu yapmak, eğitim sisteminiz doğru değilse hiç bir işe yaramaz. Eğitimde okula giden, diplomalı ama eğitimsiz, fakat sosyal medyanın da etkisiyle çok bilmiş bir toplum oluştu.

Zaten okuma alışkanlığı olmayan toplum idik, global iletişim araçlarının eğitimin önüne geçmesiyle bir kat daha okumayan ama okur görünen bir toplum oluşturdu.

Milli eğitim okulları başarısız olunca çiğdem gibi özel okullar türedi. Devletin asli vazifesi olan eğitim resmen rant ekonomisine dönüştü, vatandaş çocuğunu okutmak için resmen bir servet harcamak zorunda kaldı.

SAĞLIKTA SAĞLIKSIZ BİR DÜZELME 

Bir devletin görevi öncelikle vatandaşının hasta olmamasını sağlamaktır. İnsan ömrünü tayin etmek insanın yada devletin elinde değildir ama sağlıklı yaşamak, insanın elindedir, yaşatmakta devletin görevidir.

Siz eğer devlet olarak vatandaşın zorunlu ihtiyaçlarının sağlıklı üretilmesini sağlamazsanız hastaneler yaparak veya hastane işlemlerini kolaylaştırmanızda bir işe yaramaz.

Evet AK Parti iktidarı en çok başarıyı sağlıkta gösterdi. Hastanelerde kuyruklar bitti. Hastaneleri birleştirerek SGK veya Bağ-Kur’lu yada normal vatandaş farkı ortadan kalktı. 

Fakat özel hastaneler çiğdem gibi çoğalırken hasta garantili şehir hastaneleri yapıldı. Önce sağlıkta yapılan doğru politikalar sonraları hedefinden saptı.

Toplum olarak sağlıksız ürünlere mahkum bırakıldı hala tarımda İsrail tohumu kullanılıyor.

NE İSTEDİNİZDE VERMEDİK Mİ, DEVLETE SIZMIŞLAR MI?

AK Parti iktidara geldiği zaman FETÖ vardı, cemaat veya hizmet hareketi adı altında ciddi bir teşkilatlanma içindeydi, bunu bilmeyen yoktu. Tedbir almak yerine devlet resmen teslim edildi. Devlet politikası yürüterek liyakate dayalı kadrolaşmak yerine birilerinin selamıyla liyakati olmayan kişiler yönetici yapıldı. Devletin kılcal damarlarına kadar girip görev almaları sağlandı. Bu durum sadece AK Parti dönemi değil öncesinden gelen bir durumdu fakat AK Parti zamanı hızlandı.    

Okullarının, dershanelerinin, bankasının, medya kuruluşlarının kaliteli görünümü ve ülkeyi yönetenlerin övmesi, referans olması vatandaşı cezbetti. Vatandaş çocuklarını FETÖ okullarına yerleştirebilmek için siyasetten torpiller aradı. Siyasi irade kefil oldu, referans oldu. Okullarına, bankasına, medya kuruluşlarına devleti yönetenler teşvik etti. 

Bu teşvikle vatandaşlar okullarına çocuklarını yolladı, birikimlerini bankasına yatırdı, medya grubuna devlet daireleri ve belediyeler destek verdi, vatandaştan destek olunması istendi.

Her iktidar gibi AK Parti iktidarı oy potansiyeli görüp başüstünde tuttu. AK Parti yöneticileri, milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları bu yapıyı yerleştirmek için büyük çabalar satfetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan iken “Ne istediniz de vermedik” sözleri bu durumu destekliyordu. Tüm bu olanlardan sonra tek cümle bir açıklama “Hainler devlete sızmış” oldu. Cemaat, hizmet hareketi terör örgütü oldu.

Evet Cemaat veya hizmet hareketi yani FETÖ BOP projesi içinde Türkiye’nin önüne konulan iki bebekten biridir. İki bebekten biri PKK Kürt elbisesi giydirildi dağa gönderildi, biri FETÖ İslam elbisesi giydirildi şehre salındı. Bu ülkenin başbakanı da ben BOP eş başkanıyım dedi.

BOP projesi içinde FETÖ’nün görevi ılımlı İslam projesiyle yeni bir din anlayışı ortaya çıkarmaktı.

Fakat bunu vatandaş göremez, bilemez. Yalnız AK Parti kurucuları, yöneticileri bilmiyorduk, yanıldık deme hakları yoktu. AK Parti kurulmadan yıllar önce, AK Parti kurucularının geldiği teşkilatın lideri Merhum Necmettin Erbakan, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali gibi muhafazakar siyasetin liderleri tehlikeyi haberdar etmişlerdi.

FETÖ ile mücadelede de ihanet ayakları kendilerini kurtardı. Devleti yönetenlerin referansıyla bu yapının kurumlarını kullanan inanmış yada etkilenmiş binlerce vatandaş, devlet memuru suçlu ilan edildi, hain görüldü.

Mücadele o kadar kötü işledi ki, borsa oluştu parası olan kurtuldu, kendini yurt dışına atan kurtuldu fakat hamile kadınlar, üç günlük doğum yapmış lohusa kadınlar, masum devlet memurları, öğretmenler tutuklandı ceza çekiyor.

Yazımızın Türk Siyaseti Yeniden Şekilleniyor (4) AK Parti Dönemi (2). Bölümünü de burada bitirelim. Türk Siyaseti Yeniden Şekilleniyor (5) AK Parti Dönemi (3) Bölümünde PKK, Muhafazakarların rahatsızlığı, toplumsal ahlakın ve değerlerin kaybolması ve AK Parti ne yapmalı konularının üzerinde duracağım.