Kimine göre aile felaketi, kimine göre kadını koruyan “İstanbul sözleşmesi” Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle iptal edildi.

Bu iptale Elhamdülillah diyen de oldu lanet olsun diyende.

Bu olayı aslında birkaç yönlü değerlendirmek lazım. Hem sözleşmenin içeriği hem de yapılış şekli çok tartışmalı.

Bir kere gerek kanunlaşması gerekse iptal edilmesi siyaseten yanlış.

Bu sözleşmeyi meclisten geçerken sırf uluslararası normlara uygun olsun diye içeriğini hiç araştırılmadan, tartışılmadan tüm partilerin oylarıyla geçti. Mecliste oy veren milletvekilleri bile içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığı hatta merak edip okumadıkları kanaatindeyim. Mecliste bile çok az yaşanan bir süreç yaşandı sözleşme meclisten oy birliğiyle geçti.

Yıllardır İstanbul sözleşmesine kimi karşı çıkar kimi destek verir ama gerçekten faydası zararı nedir diye sorsanız pek kimse de içeriğini bilmez.

Aynı yanlışlık bir gece operasyonuyla da cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de iptal edildi.

OLDU BİTTİYLE OLMAZ

Öncelikle devlet yönetimi ben yaptım oldu bittiyle yönetilemez.

Bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da iktidar, önce uyguladı ya olmuyormuş dedi değiştirdi.

Devlet yönetimi deneme, sınama, yap-boz yeri değildir. Peki bu süreçte yapılan yanlışlıklar sonrası oluşan yıkımların, kaybolan değerlerin, kaybolan hayatların, yıkılan ailelerin sorumluluğu ne olacak? Hesabını kim verecek?

İlk meclise geldiği zaman gelen tepkilere kulak verilseydi faydalı tarafları, yanlış tarafları tartışılmış olsaydı nasıl olurdu?

İktidar mensupları ve meclis her konuda olduğu gibi bu konuda da kendileri söyledi kendileri yazdı, kendileri çaldı kendileri oynadı, topluma büyük bir yıkıntı bıraktığı gibi büyükte bir kutuplaşmaya sebep oldu.

Sonra da mecliste oy birliğiyle alınan karar bir imzayla iptal ediliyor. Buda çok büyük bir yanlışlık. İptal edilecekse de düzeltilecekse de bunun yeri gene meclis olmalıydı.

Madem bu sözleşme, bu kanun zamanında mecliste yapıldı direk kaldırma yerine yanlış olan yerlerin düzeltilmesi daha doğru olmaz mıydı? Bu sözleşmenin yanlış olduğu yıllardır söyleniyor, toplumda böyle sözleşme benzeri de bir ihtiyaç var, bu sözleşmenin alternatifi yapılarak yerine konulsaydı, mecliste tartışılarak kaldırılsaydı daha iyi olurdu.

Tabi ben kaldırdım demekle olmuyor hala yürürlükte olan düzeltilmesi gereke kanunlar var. Yani top yekun ele alınması gereken bir konu bir gece yarısı operasyonuna kurban gitti. Son zamanlarda açıklanan her ne varsa soru işaretli olduğu gibi.

 

KANUNLAR TOPLUM VE BİREY DEĞERLERİNİ KORUMALI

İstanbul sözleşmesi ve bu konuda çıkan kanunlar gerçekten toplumu, toplum bireylerini, aileyi, aile bireylerini koruyor mu? Korudu mu?

Koruması yanında özellikle korumadığı kanaatindeyim.

Öncelikle şunu söylemek isterim toplum, toplum bireyleri, aile ve aile bireyleri kendi toplumsal ahlak değerleriyle yaşar ve korunur. Elbette toplum düzeni belli kurallara bağlı olarak yönetilmeli, kanunlaştırılmalı fakat bu kanunlar toplum ahlakına, birey ve aile hukukuna uygun olup olmadığına bakılarak yapılmalıdır. Bireylerin hak ve özgürlükleri toplum değerleriyle bağdaşmalı. Eğer bir toplum kendi değerleriyle yaşatılmıyorsa, o toplumda yapacağınız kanunlar, sözleşmeler kabul görmediği gibi yıkımı, huzursuzluğu beraberinde getirir.

Evet İstanbul sözleşmesi kadını koruma adı altında birçok yanlışlıkları da beraberinde getirdi. Özellikle bizim toplumsal ve aile değerlerimize vede ahlak yapımıza uymayan çok yönleri var.

Aile içi şiddeti korumak yerine bizzat şiddeti teşvik edici yönleri var.

Mesela; uzaklaştırma kanunu hiçte akılcı bir kanun değil. Sözde aileyi koruması, kadına şiddeti önlemesi beklenirken aileyi de dağıtıyor, şiddeti de artırıyor. Aile bireyleri uzaklaştırıldığı zaman daha çok şüpheci, daha çok kini tetikleyici duruma gelir en ufak gördüğünü yanlış anlar ve onunla iştihada yeltenir.

Aileyi korumak, aile içi şiddeti önlemek polisiye tedbirlerle olmaz. Aile yapısının değer ve ahlak kurallarını, aile bireylerinin karşılıklı sevgi ve saygı bilinci ve sorumluluklarının var olması sağlanmalı öyle uygulamalar yapılmalı.

Ne idüğü belli olmayan din taciri birileri kalkar “İslam’da kadını dövmek var” derse diğeri kanun zoruyla polisiye tedbirlerle kadını korumaya kalkarsa ne aile nede bireyleri hiçbir zaman koruyamazsınız.

Bu konuda sadece erkek kadın ilişkisi şekline değil de şu an toplumun bulunduğu psikolojik ve sosyolojik durumunu da bir gözden geçirmiş olsak nasıl olur? Siz hayatı yaşanmaz hale getirmek için her şeyi yapın ondan sonra saygı sevgi, mutluluk huzur bekleyin.

 

SÖZLEŞMEDEN BAZI ÖRNEKLER;

Vereceğimiz bazı örnekler gösteriyor ki, bu sözleşmenin faydasından daha fazla zararı görülmektedir.

4/3 madde ve fıkrasıyla, cinsel yönelimi temel haklar arasına alırsanız her türlü sapkınlığı yasal hale getirirsiniz. Bu durum da toplum ve aile değerlerini yok eder.

12/1. madde ve fıkrasıyla, aile içinde bulunan din, örf ve adetlerimizdeki esasa göre, karı-koca görev ve sorumlulukları kalkıyor. Eşler birbirlerine karşı bağımsız ve sorumsuz oluyor. Bu durum aile yapısını ortadan kaldırıyor.

12/5. madde ve fıkraya göre, her tür sapkınlığa karşı, din, sözde namus, ahlak ve kültür kuralları gibi bahanelerle karşı çıkılmayacak. Bu durum toplumsal ahlakı ortadan kaldıracak.

13. maddeye göre devlet, toplumsal tepkileri önlemek için, sapkınlıkların STK kuruluşlarına yardım edecek, yanlarında olacak ve işbirliği yapacak. Sapkınlıklara karşı tepkileri yok edecek ve onlara karşı anlayışlı olunmasını sağlayacak.

14. maddeye göre, tüm eğitim kurumlarında, cinsel yönelimlerin temel hak olduğu işlenecek. Bunlara saygı gösterilmesi gerektiği öğretilecek. Çocukluk çağında, beyinlerine sapkınlıklar normal olduğu işlenecek ki, bu teşvik ve yönlendirmek anlamına gelir.

48. maddeyle, şiddete maruz kalanla, yapanların uzlaştırılması ve arabuluculuk yapılması kesinlikle yasak ve kanunla yasaklanacak.

Bizim toplumumuzun olmazsa olmaz değerleri vardır. Bu toplum değerleri aile değerleriyle entegre olduğu zaman iyi bir aile yapısı ve doğru aile bireyleri yetişir.

Toplumu, aileyi ve bireylerini korumak için çok uzağa gitmeye bir yerlerde bir şeyler aramaya gerek yok. Biz kültürü olan, medeniyetler inşa eden, aile bağlarının güçlü olduğu, sadece çekirdek aileyle yetinmeyen, geniş ve büyük aile yapısına da önem veren bir millet kültüründen geliyoruz. Sürünen böceğe bile hakkını veren, en iyi kadin-erkek haklarını veren, iyi bir nesil yetişmesi için aile kurumunun önemini baş köşede tutan, insanı; “ekonomik bir hayvan olarak görenler karşısında ideolojik ve biyolojik bir varlık olarak gören” bir dinin mensuplarıyız. Türk Kültüründe de İslam dininde de toplum, aile ve bireyler çok kıymetlidir.

Önümüzde bu kadar güçlü bir örnek ve bilgi kaynakları varken kendi ellerimizle toplum değerleri, aile değerlerini yok etmeyelim.

Not: A.V Mehmet Yaman'nın çalışmasında örnekler alınmıştır.


HALK EĞİTİMDEN OKUMA-YAZMA KURSU

HAYAT KURTARAN İLK YARDIM TEKNİĞİ ‘HEIMLICH MANEVRASI’

DÜNYANIN ÇOCUKLARI İBB’DE BULUŞTU

SULTANGAZİ BELEDİYESİ ÇOCUK KÜTÜPHANESİ

BELEDİYE’YE ZİYARETÇİ AKINI

DÜNYA ÇOCUKLARI İSTANBUL’DA BULUŞACAK

KİCK BOKS KUŞAK TÖRENİ

İMAMOĞLU TURGUT ÖZAL’I ANMA TÖRENİNE KATILDI

SULTANGAZİ'YE BAHAR GELDİ

MADEN SEKTÖRÜ 2023 YILINDA İHRACATTAKİ YARALARINI 2024 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE SARDI

HASAN MUTLU’DAN KAYMAKAM ŞENEL’E ZİYARET

EYÜPSULTAN'DA YENİ DÖNEMİN İLK MECLİSİ TOPLANDI

BAŞKAN DR. MİTHAT BÜLENT ÖZMEN “GÜZEL İŞLER YAPACAĞIZ” DEDİ.

BAŞKANLIĞI KAZANAN HASAN MUTLU ÜÇ REKORA İMZA ATTI, FAKAT!...

BBP BAYRAMPAŞA İLÇE BAŞKANI FUAT TUNÇ'UN BABASI VEFAT ETTİ

ATİLA AYDINER GERÇEKTEN İSTENMİYORMUŞ, AK PARTİ DE KURUMSAL DEĞİLMİŞ!...

BAYRAMPAŞA MÜLKİ AMİRLERİNİN YOĞUN BAYRAM PROGRAMI

RAMAZAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

MEHMET CEYLAN

TARTIŞMALARIN ODAĞINDA Kİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Yıllardır tartışmalı olan bir konu daha da tartışmalı hale getirdi de ya sonrası nasıl olacak.

21.03.2021 09:10:00

İstanbul

20.04.2024

  • İMSAK 04:36
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:08
  • İKİNDİ 16:54
  • AKŞAM 19:56
  • YATSI 21:23
  • Cumartesi 13.1 ° / 10.8 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 17.7 ° / 9.5 ° Güneşli
  • Pazartesi 19.6 ° / 13.6 ° Güneşli

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16